"Dünya avlusuna, dert avlusuna ‘terkedilmiş’ bir masumsun… Terkedilmeyişinin ispatı ayetler, bir anlamda ‘yanındayım’ der Rabbin sana. ‘Darılmadım, darılmam in/sana…’(Duha)
O halde sıkıntılar diyarına hoşgeldin yabancı! Hoşgeldin aslen cennetli olan, hoşgeldin! İyi bil ki arabesk de olsa acı ve keder yerlisidir bu dünyanın…
Susayan, midesi kazınan, ikide bir acıkan, gezip tozmayı, görüp şaşırmayı, “harikaydı!” demeyi, gülüp eğlenmeyi, çok kazanmayı, harcamayı, keyif çatmayı, boş boş zaman geçirmeyi, seyretmeyi, uzanmayı, dinlenmeyi, uyumayı seven bir yapın var. Fakat bütün bunları elde etmek için çalışıp didinmen, emek vermen, yorulman, erkenden kalkman, hazırlanman, bir işe tutunman, gelip gitmen, dişini tırnağına takman, bazen acıktığında yemek yemeye zamanın olmayacak kadar yoğun bir çalışma hayatına atılman, öyle ya, “çok kazanman”, “yatırım yapman” filan gerekiyor. Dünya tam da senin dediğin gibi; telaşe yeridir artık. Üstelik “ateş almaya” gelmişken… Yo yo savaş gibidir yaşamak o vakit. “Ekmek aslanın ağzında”dır. Gerçekten de bu yanıyla tam bir baş belasıdır yaşamak.
Bu derdin içinden nasıl çıkabilirsin? Şu sarp yokuşa ne dersin? Yokuşa tırmandıkça aşağıda kalabilir dertlerin…
Belki yokuşun ardı cennettir. Dertlerin bittiği yer… Barış içinde adaletli bir dünya hayatı…
Hadi korkma çık! Açken gönlün, başka gönüllerle bir açlığınızı konuş-un, nasıl, hangi zikirle, neyi hatırlamakla, kimin hatrını saymakla doyacağınızı konuşun gönüllerinizin.
Hadi gayret! Gücün var senin bu yokuşa! Git ve sahip çık sahipsiz, arkasız kalmışa, yetime, yoksula… Senin varlığın onların da varlığı anlamına gelsin. Harçlık ver, kazanmanın yollarını göster, doğrult belini insanların. Duman tellendirsin her evin ocağı keyif keyif. Görüntüsü ya da kokusu değil kendisi gitsin evlerine güzel yiyeceklerin… Bir türkü tutturacak kadar olsun herkesin akşamı öyle ya…
Merhamet edin zahmetin, zorluğun içinde kıvranan insana. Merhamet edin birbirinize. Sırtını sıvazla üzülüp sıkılanın. Eksiğini gideriver. Koluna gir. Elinden tut zorlananın. Düştüğü çıkmazdan çıkmasını sağla. Yol göster. Yordam öğret. Maddi destek ver. Teselli ediver.
O halde sıkıntılar diyarına hoşgeldin yabancı! Hoşgeldin aslen cennetli olan, hoşgeldin! İyi bil ki arabesk de olsa acı ve keder yerlisidir bu dünyanın…
Susayan, midesi kazınan, ikide bir acıkan, gezip tozmayı, görüp şaşırmayı, “harikaydı!” demeyi, gülüp eğlenmeyi, çok kazanmayı, harcamayı, keyif çatmayı, boş boş zaman geçirmeyi, seyretmeyi, uzanmayı, dinlenmeyi, uyumayı seven bir yapın var. Fakat bütün bunları elde etmek için çalışıp didinmen, emek vermen, yorulman, erkenden kalkman, hazırlanman, bir işe tutunman, gelip gitmen, dişini tırnağına takman, bazen acıktığında yemek yemeye zamanın olmayacak kadar yoğun bir çalışma hayatına atılman, öyle ya, “çok kazanman”, “yatırım yapman” filan gerekiyor. Dünya tam da senin dediğin gibi; telaşe yeridir artık. Üstelik “ateş almaya” gelmişken… Yo yo savaş gibidir yaşamak o vakit. “Ekmek aslanın ağzında”dır. Gerçekten de bu yanıyla tam bir baş belasıdır yaşamak.
Bu derdin içinden nasıl çıkabilirsin? Şu sarp yokuşa ne dersin? Yokuşa tırmandıkça aşağıda kalabilir dertlerin…
Belki yokuşun ardı cennettir. Dertlerin bittiği yer… Barış içinde adaletli bir dünya hayatı…
Hadi korkma çık! Açken gönlün, başka gönüllerle bir açlığınızı konuş-un, nasıl, hangi zikirle, neyi hatırlamakla, kimin hatrını saymakla doyacağınızı konuşun gönüllerinizin.
Hadi gayret! Gücün var senin bu yokuşa! Git ve sahip çık sahipsiz, arkasız kalmışa, yetime, yoksula… Senin varlığın onların da varlığı anlamına gelsin. Harçlık ver, kazanmanın yollarını göster, doğrult belini insanların. Duman tellendirsin her evin ocağı keyif keyif. Görüntüsü ya da kokusu değil kendisi gitsin evlerine güzel yiyeceklerin… Bir türkü tutturacak kadar olsun herkesin akşamı öyle ya…
Merhamet edin zahmetin, zorluğun içinde kıvranan insana. Merhamet edin birbirinize. Sırtını sıvazla üzülüp sıkılanın. Eksiğini gideriver. Koluna gir. Elinden tut zorlananın. Düştüğü çıkmazdan çıkmasını sağla. Yol göster. Yordam öğret. Maddi destek ver. Teselli ediver.
Dertliler soyudur insan soyu. Dertlisiniz hepiniz. Hepiniz muzdarip. Hepiniz yorgun…
Merhamet etsin insana, merhametli insan…
Sabret desin, sabırlı insan, yokuş yorgunu dostlarına…”Ayşe Şener
Merhamet etsin insana, merhametli insan…
Sabret desin, sabırlı insan, yokuş yorgunu dostlarına…”Ayşe Şener
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder